Ülkemiz neredeyse tamamına yakını deprem fay hatlarıyla örülü bir coğrafyada bulunuyor. Bu gerçeklikten hareketle depreme dayanıklı yapılar sürekli Türkiye’nin gündeminde.
Deprem gerçeğini konuşurken acılarımızı gündemde tutuyoruz ancak bu acıları tekrar yaşamamak izin ne yapmamız gerektiğini konuşmuyoruz. Yaşanan her yıkım sonrası acılar bizi derinden üzüyor ancak aynı hataları yapmayı da devam ediyoruz. Her deprem sonrası yapı modelini eleştirel olarak tartışmaya açıyoruz. Ancak modelin alternatifleri üzerinde yeterince gündem yapmıyoruz. Depreme dayanıklı yapılardan bahsedebilmemiz için sürdürülebilir çözümler üzerine yönelmemiz gerekiyor.
Deprem güvenliğinin yolu yapı güvenliğinden geçer. Bu nedenle bina güvenlik riski yüksek yapı modellerinin kullanımı tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Betonarme bina modelinin geride bıraktığımız yıkıcı depremlerde çok iyi sınav verdiği söylenemez. Modeldeki yıkıcı etkenlerin net bir neticesi de tam anlamda ortaya konulabilmiş değil. Örneğin üst üste adeta bisküvi katmanları şeklinde çöken bir binanın temel yıkılma nedeni çoğu zaman tam anlamıyla anlaşılamamaktadır. Bunun yerine doğal olarak tahminler üzerinden bir raporlama yapılabilmektedir.
Betonarme modelinde yapı güvenliği statik hesaplamalarının doğruluğu bunun saha üretim uygulamalarında da aynı olduğu anlamına gelmemektedir. Demir kullanımı ve bağlantılarından başlayarak beton atımına kadar süreçlerin hassasiyetle yürütülmesi oldukça önemli. Bununla da kalmayıp tedarik süreçlerindeki denetimin de süreçte önem kazandığını belirtmemiz gerekir. Örneğin C35 beton kullanımı gereken bir uygulamaya santralden C30 beton gönderilmesi riski gibi. Üretim ve uygulamalarının tamamen sahada gerçekleştiği betonarme binaların inşa süreçlerinin denetimindeki zorlukların da bilinmesinde fayda var. Demir bağlantıları henüz ilk kat kolonunda sağlıklı yapılmayan bir betonarme binanın oluşturacağı riski bile düşünmek istemiyiz.
Ülkemizdeki eski bina stokları göz önünde bulundurulduğunda sıkça karşılaştığımız sorunlardan birini de ‘yığma bina depreme dayanıklı mı?’ sorusu oluşturuyor. Yığma bina depreme dayanıklı mı sorusunun cevabı uzman kontrolünde yapılacak bir denetimle mümkün olabilir. Yapı stoklarının çok eskiye dayandığı bu modeldeki üretimlerin genel anlamda bir güvenlik sorunu oluşturabileceğini vurgulamamızda yarar var.
Yapı güvenliği risklerinden arındırılmış güvenli çelik bina modeli depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesinde büyük avantajlar içeriyor. Çelik binalar depreme dayanıklı yapı tasarımı özelliğine de sahip. Tamamen bilgisayarda şekillen çelik yapılar yapı güvenliğiyle birlikte mekanik ve elektrik tesisat projeleri de aynı ortamda tasarlanıyor. Çelik yapı projelerinde depreme dayanıklı yapı tasarımı komple bir bütün olarak şekilleniyor. Çelik yapı sisteminin temel avantajı modelin üretimin modern tesislerde teknolojik makine hatlarında gerçekleştiriliyor olmasıdır. Yapı güvenliği statik hesaplamaları özel programlarda tamamlanan çelik yapı üretimi doğrudan bilgisayar hatlarına aktarılarak gerçekleştiriliyor. Projede belirtilen kalınlıklarda çelik malzeme kullanımı, en büyükten en küçük bağlantı çeliklerine kadar üretim bu bantta eksiksiz tamamlanıyor.
Üretim sonrası modüler olarak sevk araçlarına yüklenen çelik yapı kurulum sahasına yola çıkarılıyor. Sahaya ulaşan malzemelerin tamamen firma profesyonellerinin uhdesinde inşasına geçiliyor. Saha üretimi bulunmayan tamamen cıvata somunlarla bağlantılanan çelik yapılar çık hızlı kurulumla tamamlanıyor. Tamamlandığında uzun yıllar güvenle kullanılacak konut veya ticari alanlara dönüşüyor.
Çelik yapı sistemi depreme dayanıklı sürdürülebilir yapı modeli olarak öne çıkıyor. Yapı modelinin bina güvenliğiyle birlikte sürdürülebilirlik açısından çok sayıda öne çıkan avantajı bulunuyor. Bunlardan en önemlisi bu yapı modelinde uzun ömürlü çelik malzemelerin ağırlıklı olarak kullanılmasıdır. Çelik yapı malzeme yönünden iki önemli avantajı ortaya çıkarmaktadır. Çelik malzemenin uzun ömürlü kullanım özelliği bu avantajların ilkini oluşturur. Diğeri de çeliğin tamamen dönüştürülebilir özelliğe sahip olmasıdır. Bu durum kaynakların giderek daraldığı dünyamızda yapı modelinin avantajının büyüklüğünü ortaya koymaktadır.
Avrupa ülkeleri, Japonya ve ABD’de çelik yapı sistemi özellikle konut alanında çok yaygın kullanıma sahip. Çelik yapı modeli belirtilen ülkelerde yüzde 33’lerde seyrederken bizde tüm yapısal çelikler de dahil edildiğinde oran yüzde 2’yi geçmemektedir. Çelik yapı kullanımı bilinçli bir alışkanlığın sonucudur. Sürekli övdüğümüz Japonya depreme dayanıklı binalar hazırlarken bizim bu konuda geride kalmamız düşünülemez. Çelik yapı modelini tercih ederek depreme dayanıklı bina gündemini geride bırakabiliriz.
Depreme dayanıklı yapılar gündemdeki yerini korurken bu konuda bazı sorular sıklıkla soruluyor. Bu sorularla ilgili kısa cevaplamalar yapmak faydalı olacaktır.
4 katlı binanın depreme dayanıklılığını öğrenebilmek için uzman incelemesi gerekmektedir. Betonarme binalarda karot alma benzeri yöntemlerle 4 katlı binanın deprem dayanımı ölçümlenebilmektedir.
Taşıyıcı sisteminde perdeli L kolon kullanılan binaların deprem dayanımı daha yüksektir. Perdeli simetrik sistemli kolonların çerçeveli kolon sistemine göre deprem dayanımı daha yüksektir.
Statik hesaplamaları kullanılacağı bölgenin deprem şartlarına göre yapılmış binalar depreme dayanıklı bina modelini oluşturur. Ancak burada sahada statik hesaplamalarına uygun taşıyıcı sistem uygulamalarının yapı denetim uzmanınca denetlenmesi gerekir.
Binanın deprem dayanımı sadece inşa yılıyla anlaşılabilecek bir durum değildir. Daha önce depreme maruz kalmamış ve deprem yönetmeliğine göre inşa edilmiş 15 yıllık bina depreme dayanıklı denilebilir. Deprem şiddetine maruz kalmış binaların yılına bakmaksızın mutlaka uzman kontrolünden geçirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte deprem görmemiş binaların da 15 yıl dolduğunda bir uzmana kontrol ettirilmesinde her zaman fayda vardır.
Size daha iyi hizmet verebilmek için kuramsal ve özel mimari planlarınız, projeleriniz ve ürün şartnamenizle ilgili soru ve detayları info@karmod.com mail atarsanız en kısa zamanda talebinize hızlı dönüş yapılacaktır.
Dünyanın bir ucundan diğer ucuna kadar, müşterilerimizin dünyanın yeni teknolojisi ile üretilen hazır yapı sektörüne ulaşmalarını sağlıyoruz. Proje üretim ağı takibince sizler için değer katan teknoloji ve yenilik, esnek ticari modeller ve akıllı tedarik zinciri çözümleri aracılığıyla güvenilirliği garanti ediyoruz.
Keşfet